Özellikle gençlik çağında evladı olan ebeveynler için çok özel bulduğum bir not eklemek istedim, tatil planlarına eklemek isterler belki diye düşünüp…
Son zamanlarda Netflix’te bir dizi ile karşılaştım. Özellikle gençlik dizi ve filmlerini takip ettiğimden, onların gelişim süreçleri ve aileleri ile ilgili iletişimlerine yönelik gözlemler yaptığımdan gençlik dizisi olarak etiketlenmiş bu dört sezonluk dizinin adı çok ilgimi çekti: “Ölmek İçin On Üç Sebep”…
Cinsel taciz, madde bağımlılığı, intihar, psikolojik diğer problemlere yönelik pek çok konuyu olabilecek en gerçekçi üslupla gençlerin perspektifinden sunuyor bize. Bu, insanı gerçekten derinden etkiliyor. Birbiriyle zincir hâlinde sunulan tüm olayların başlangıcının esasında evinde görmezden gelinen, zorbalıklara, tecavüze uğrayan çocuklardan birinin bütün yaşam arzusunu kaybederek intihar etmesi olduğu gerçeği gerçekten izleyici için inanılmaz bir süreci başlatıyor. Dizi Amerikan yapımı olduğundan böyle şeyler “Bizim kültürümüzde yok!”diyerek işin içinden çıkarsanız, çok yanılırsınız diye düşünüyorum. Diziye bir bütün olarak bakıp dört sezonun sonunda elimizdeki o kocaman mesaja odaklanabilmeyi tavsiye ediyorum.
Bu yazımda dizinin detaylarına ya da olaylar zincirine girmekten ziyade dizinin kurgusu dışında müthiş bir uygulaması olduğundan söz etmek istiyorum. İzlenen her şeyin gerçekçi hikayeler olduğundan söz edilirken, belki benzer durumu yaşamışlarsa diye gençlere diziyi bir yetişkin/aile/destek olabilecek biri ile izlemeleri tavsiye ediliyor ve hatta izleyicilere yardıma ihtiyaç hissetmeleri hâlinde ulaşmalarının mümkün olduğu bir forum da sunuluyor.
Bu kitap uyarlaması olan dizide ilgi çekici bambaşka bir konu var. Kitap okuyucularının “memnun olmadıkları” ancak esasında bizlere tam da ihtiyacımız olanı sunan bir taraf var: Ailelerin konularla iç içe verilmesi… Bu anlamda dizinin hitap ettiği kitle göz önünde bulundurulduğunda aileler kesinlikle birinci sırada geliyor, sonra eğitimciler ve en son -belki-gençler…
Yaşamın bizleri sürüklediği yoğunluk içinde özellikle gençlik çağındaki çocuklara olması gerekenden daha az zaman ayırınca neler olabileceğini, evimizde bütün acılarıyla, git gelleriyle, problemleri ve çıkmazlarıyla yaşayan o gerçek dünyaya uyum sağlamaya çalışan güzelim ergenlerin hâlini ebeveynlere apaçık göstermesi bakımından izlemeye değer bulduğum, hiç ummadığınız şeylerin onlar için ne kadar büyük dertler hâline geldiğini hatırlatan özel bir çalışma…
Her yapım gibi eleştiriye açık pek çok yanı olan bir dizi olarak görebilirsiniz ancak anne babalığın nasıl olmaması gerektiğini çok farklı bir yoldan anlatan ilginç ve biraz ürkütücü ama en çok düşündürücü bir dizi olduğu konusunda hemfikir olacağımızdan eminim!
İyi seyirler, evlatlarınızla harika bir yaz tatili dilerim…
Ezgi İnal
Comments